TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Taksim'de AKM'de yüzlerce kişinin katılımıyla yapılan törenle son yolculuğuna uğurlandı.
1 Mayıs 2025 Tertip Komitesi, Taksim'de bulunan Eğitim-Sen 6 Nolu Şubede gerçekleştirdiği basın toplantısında "1 Mayıs iradesi bir günlük irade değildir. 1 Mayıs'ta Taksim iradesi halkın iradesidir. Direniş ve dayanışmamızın gücüyle mücadeleye...
Cumartesi Anneleri / İnsanları 1049. Hafta eyleminde gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve karanfillerle 33 yıl önce gözaltında kaybedilen üniversite öğrencileri Nurettin Yaman ve Soner Gük için Galatasaray Meydanı'ndaydı.
Bugün 1 Mayıs'ta Taksim'e" çağrısı yapan ve 1 Mayıs öncesinde gözaltına alınanlar ile 1 Mayıs'ta Mecidiyeköy'den Taksim'e yürümek isteyen ve işkenceyle gözaltına alınanlar İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi.
Türkiye’de faşist rejim, işçi, emekçi ve ezilenlerin birlik ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ın erken saatlerinde yeni bir ev aramaları ve tutuklama dalgası gerçekleştirdi. Şu ana kadar sosyalist, öğrenci, ekoloji ve taban sendika çevrelerinden 92...
Bu sene de İsviçre'nin Basel şehrinde, sendikaların dışında, TKEP/Leninist’in de birleşeni olduğu Antikapitalist Blok 1 Mayıs çalışmalarına çok önceden başladı.
İTÜ öğrencileri, 1 Mayıs'ta arkadaşlarının Taksim'e çıkmak isterken gözaltına alınmasını okulda yürüyüş ve ders boykotu yaparak protesto etti. Endüstriyel Tasarım Bölümü'nde öğrencilere kimlik kontrolü yapılarak içeri girmeleri engellenince...
Antakya'da 1 Mayıs yürüyüşü ve mitingi büyük bir coşkuyla gerçekleşti.
İşçi Sınıfının Birlik, Dayanışma Ve Mücadele Günü 1 Mayıs, İzmir’de binlerin katılımıyla, coşkulu bir mitingle kutlandı. Kitle saat 11.00’da Alsancak Liman, Basmane Meydanı, Cumhuriyet Meydanı noktalarında toplanarak üç koldan Gündoğdu Meydanı’na...
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Adana’da yüzlerce işçi, emekçi, öğrenci, kadın ve genç tarafından coşku ve öfke ile geçti.
İktidarın 1 Mayıs'ta Taksim yasağına karşı Taksim'e yürümek üzere sendikalar, devrimci örgütler, gençlik örgütleri, öğrenciler, kadınlar... yüzlerce kişi Mecidiyeköy'de işkenceli gözaltılara rağmen saatlerce 1 Mayıs sloganlarını haykırdı. 300'ü...
HBDH Yürütme Komitesi, 1 Mayıs dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınladı ve “Kapitalist sömürüye, emperyalist saldırganlığa ve faşizme, erkek egemenliğine karşı: 1 Mayıs'ta alanlara!” dedi. Yürütme Komitesi’nin açıklaması şöyle:
1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü yaklaşırken, iktidarın devrimci güçlere dönük saldırıları artıyor. 29 Nisan günü İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Konya’da sabah saatlerinde ev ve bürolara düzenlenen polis...
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, bu sabah Taksim çağrısı yapan devrimci örgütlere yönelik gözaltı saldırısına karşı Kadıköy'de Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı.
1 Mayıs 2025 Taksim Tertip Komitesi, gerçekleştirdiği basın toplantısında "Taksim, işçi sınıfının tarihsel, toplumsal, Anayasal hakkıdır! Taksim yasaklanamaz!" diyerek hep birlikte Taksim'e yürümek üzere 1 Mayıs'ta saat 10.30’da Şişli Camii...
Böyle bir soruyla karşılaştığında, doğal olarak, insanın aklına ilk gelen şey, Ukrayna üzerinden Rusya ile NATO-ABD arasında süren savaş gelir. Üstelik, tam da bu sırada, NATO-ABD ve diğer emperyalistler faşist Ukrayna ordusunu Kursk bölgesi üzerinden Rusya topraklarına sürmüşken...
Kapitalizmin ezdiği, sürekli biçimde yok oluşa doğru sürüklediği emekçi sınıflar sanki eylem sırasına girmiş gibiler. Eylem bayrağını biri bırakınca hemen öteki sınıf ya da kesimler ellerine alıyor ve öncekinin kaldığı yerden devam ediyor.
Cesaret, cesaret, daha fazla cesaret.. Sömürücü sınıfın egemenliğini yıkmak için ihtiyaç duyulan cesaret şimdi emekçi sınıflarda, ezilen Kürt halkında fazlasıyla var ve üst limiti yok.
Özel olarak asgari ücretle çalışan işçilerin; genelde tüm işçi sınıfının, emeklilerin, ücretli çalışanların, yoksul kitlelerin çığlığıdır bu. Bir sokak röportajında atılmış bir çığlık. Birleşik devrimin tüm toplumsal ordusunun durumunu dile getiren ve özetleyen bir çığlık!
Uzun süredir çeşitli bölgelerde tırmanan gerilim ve patlayan çatışmalar için, “kontrollü tırmandırma” tanımlaması bugüne kadar belirli ölçülerde kullanılabilir durumdaydı. Fakat artık kontrol yitiminin eşiğine gelinmiş görülüyor.
Biraz abartıyla söylersek, dünya her gün yeni bir devrime, isyana ya da ayaklanmaya uyanıyor. Bir parça “abartı” içerse de, bu tespitin dünyamızın güncel gerçek durumunu ifade ettiğini kabul etmeliyiz.
Gözler gerilim, çatışma ve savaş bölgelerine çevrilmişken, dört bir yanda hızlanan devrimci gelişmeler sık sık dikkatlerden kaçıyor. Malum. Bölgesel savaşların ve büyük yıkım savaşının kıyısında gezinip duruyoruz. Halen sürmekte olan görece geniş çaplı savaşların yanı sıra, siyonist rejimin tetiklemek için çırpınıp durduğu ve hızla dünya geneline yayılabilecek bölgesel savaş, günün en yakıcı tehdidi.
Siyonist rejim savaşı yaymak için her tür çılgınlığı yapıyor. Emperyalist hamilerini, ki bunlar İsrail ile birlikte bölgede sürekli çatışma ve savaşların parçası durumundalar, büyük bir bölgesel savaşa sürüklemek için yoğun çaba harcıyor.